Salı, Haziran 30, 2015

bahçe sakinleri...


kara kızım '' düş'' ü artık yakinen tanıyorsunuz.
fakat bahçe de kimler var? onları da tanıtayım.  


sarı, 4-5 aylık bir yavruyken bahçeye geldi,
kendisi pek fazla, ev sever, 
kimin evin de açık bir kapı yada pencere görsün hemen içeri girip,
fark edilene kadar keyfini sürer.
geçtiğimiz kasım ayında, bir köpek karnını parçalamış.
zeytin ağacının dibinde bulduk.
hemen veteriner Alitan beye götürdük, ameliyat etti,
bir hafta evde baktık,  bir hafta sonunda kaçtı.
anladım ki, o evlere gizli girmeyi seviyor.
neyse ki, o zamandan bu yana gayet sağlıklı.


düş'ün gözlerinin bu kadar kocaman açılmasının sebebi,
mama tasının elimde olması,
sarı ya mama vereceğim.
düş bundan hiç hoşlanmıyor.
bahçeye gelen diğer kedileri kovalasa da, 
sarının varlığına, her gördüğünde tıslamanın dışın da bir şey demiyor.


sarının arkasın da duranın adı yancı,
sarıya baktığımızın ve başka kedilere,
 bahçe uzağında mama verdiğimizin farkında.
arada dolaşır, varsa sarının mamasından yer, yada kalabalık sofralarda,
misafirlerden mutlaka bir şeyler geleceğini bilir.
şu sarı acayip cana yakın bir kedi.
düş kıskanmasa  kucağımdan indirmeyeceğim.

Pazartesi, Haziran 29, 2015

zahire pazarı...


geçtiğimiz ay Muğla'ya yolum düşmüştü.
hatırlarsanız galvaniz cevze almıştım.


çarşı içini de gezmiştim.
eski zahire pazarı çok güzel düzenlenmiş,
kafeler ve yiyecek - içeçek yerleri açılmış.


hediyelik eşya dükkanları da vardı.
bende birkaç kare fotoğraf çekmişim,
bugün o kareleri buldum, paylaşayım da, 
şöyle bir seyahat havası essin blog da.


Cuma, Haziran 26, 2015

ortanca, kahve, kitap...


bu sene ortancalar muhteşem oldu, kurumadı,
sanırım havanın ılık gitmesinden dolayı.


en sevdiğim yazarı okumaya devam.
hiç ama hiç sıkılmadım.


kahve, kitap 
en uyumlu ikili.

Perşembe, Haziran 25, 2015

karışık kek...


hani tart yapıyorum ya sıkça,
aslında kek yaptığım günler oluyor bu tart işi.


kek hamurundan alıp, tart kalıbına döküyorum.
işte asıl kahraman kek hamuru.


kek tarıfım değişmiyor da, kekler değişiyor.
artık evde ne varsa, bazı zaman da, durum neler varsa olabiliyor.
bu kekler de olduğu üzere,
dondurucudan vişne, dalından kayısı,
limon rendesi, çikolata parçaları.


bir çok kez verdim ama yine yazayım,
kek tarifime gelince,
3 yumurta, 1 su bardağı şeker, 1 su bardağı yoğurt,
1 su bardağı sıvı yağ, bazen tereyağı kullandığım da oluyor,
3 yada 3,5 su bardağı un, 2 paket kabartma tozu.
şeker ve yumurtayı çırpıp, 15 dk kadar oda ısısında bekletiyorum.
sonra diğer malzemeleri ekleyip çırpıyorum.

Çarşamba, Haziran 24, 2015

bahçe köşesi...

bu yaz, en çok bahçede oturuyoruz.
sebebi de zeytinağacının gölgesi.


küçük bir çatı gölgesi asla yetmez bizim buraların güneşine.
ağaç gölgesi en güzel olanı,
bir küçük esintide dallar kıpırdayıp, daha fazla serinletir.


kayrak taşlarının üzerine suları döküp yıkayınca,
ağacın da gölgesi düşünce, gel keyfim gel.


mutfagın önü, kahveye yakın.
:))


küçük bir alan da olsa, bahçe de olmak gibisi yok.


emel'ciğim bu satırlar senin için,
asla hayallerinden vazgeçme hani o evin varya düşlediğin bahçeli.
bu kırlentler, benim bahçeli ev düşlediğim zamanlarda alındı.


kitap okumak için en ideal köşe.



bahçe örtüleri sıksık değişmekte,
çünkü bahçedeki kediler de çok seviyor, bu köşeyi,
evden ayrılmaya görelim, hemen yerleşiveriyorlar.


nedense beyazı ve keten kumaşı çok seviyorlar.


arkadaşlar, ben bu tarz fotoğraf çekmekte çok zorlanıyorum.
çiçek, böcek verin bana çekeyim ama
ev dekorasyonu fotoğraflamak hiç öyle kolay değil.
bu işi layıkıyla yapan arkadaşları yürekten kutluyorum.


Salı, Haziran 23, 2015

kantaron yağı...


bizim evde, her yıl kantaron yağı hazırlanır.
her evde olması faydalıdır.


Sarı kantaron, Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran olarak da bilinir, 
sarı kantarongiller familyasına dahil bir bitki türü. 
Esas olarak dünyanın birçok yerinde bulunan bir bitkidir.


toplanan kantaron otunun, ince dalları ve çiçekleri kırılıp,
kavanoz içine sıkıca bastırarak doldurulur.


kavanoza alabildiğince zeytinyağı doldurulup,
kapağı sıkıca kapatılır.
güneş gören yerde, 5-6 gün bekletilir.
daha sonra, evin en karanlık köşesine konulur.
biz neredeyse bir yıl hiç ellemiyoruz.


vakti gelince, iyice süzülen yağ,
kavanoz yada küçük şişelere doldurulur.


süzülmüş yağın rengi kırmızıdır.
Antiseptik, kanama durdurucu, yara ve yanık iyileştirici, 
iltihap önleyici, mucizevi bir yağdır.


hadi bakalım, deneyecek olan varsa kolay gelsin.

Pazartesi, Haziran 22, 2015

sıcak gün eğlencesi...


herşey dikiş kutusunun kapağını açmamla başladı.
tahta makaralar ve kurdelalar ile fotoğraflar,
çekmeyi nicedir istiyordum.


uğraşmak gerektiğinden, tembellik ediyordum.
bugün canım sıkılıp. içimden de istek gelince,
işe koyuldum. lakin evde canı sıkılan bir tek ben değilmişim.


meğer benim karakız masanın altında, sandalye de uyuyormuş.
makara takırtılarını duyunca. hemen masanın üzerine atladı.


benim böyle ip gibi dizdiğim makaraları,
dağıtıp, çekim alanıma yayıldı.
ortalığı karıştırdı.


küçük hanımı oradan kaldırmak, hiçte kolay olmadı.
renkli, takırtılı, kalabalık, ne isterse var.


askeri düzende diz, makaraları o kadar uğraş,
bir pati darbesine düzen bozulsun.


renkli, renkli çok da güzel durdular.
makaralar da, düzenli ordu kıvamında.
:))))


ben çok eğlendim, renkleri işler, hep iyi  gelir bana.


düş hanım kızımız da, son makaraya kadar keyfini çıkardı.


 evde ne kadar kurdela, dantel vs. varsa ortalığa dökülmüşken,
 bende bol bol fotoğrafladım.


bu kış nelerle uğraşacağım da belli oldu.
bir dikiş makinası şart.


kadife kurdelaları da ayrı bir severim.
özellikle, bu iki renk.
neler yapabilirim acaba?


epeyce de dantel var elimde, 
bakalım kış ola hayrola.


eğlence bitti,
makaralar dikiş kutusuna konuldu.
bugünün hatırası,
bu renkli kareler oldu.



son çiçekler...


yeni haftaya, çiçek ve deniz kareleri ile
başlamak, iyi olur.
her ne kadar, çiçek mevsimi bitmiş olsada, 
doğa, en  muhteşem peyzajın mimarı.


bu sarı çiçekler, gelincik ailesinden sanırım.
çiçek yaprakları çok benziyor.


denizin kıyısında birkaç da,
taş bulmuş etrafına, işte en güzel düzenleme.


tam da buradan denize gireceğim,
bu kareyi çektikten sonra.


ve birde bu kocaman beyaz çiçekler var.
mürver çiçeğine benziyor.