Perşembe, Ocak 30, 2014

ekşi yonca çiçekleri...

üç- dört gündür yağan yağmurun ardından,
bu sabah pırıl, pırıl bir güneşe uyandım.
sabah yürüyüşüm de çiğ taneleri kaplamıştı otları.
öğleden sonra çarşıya inerken, birde ne göreyim...



ekşi yonca çiçekleri, boş durmamış, yağmurla birlik olup,
istila etmiş yolları.


sabahları uyur bu sarı çiçekler, öğle saatlerinde güneşi de bulunca,
açıvermiş tüm güzelliği ile.
arılarda arkadaş olmuş, sarı ekşi yonca çiçeklerine.


boş buldukları, her alanı istila etmişler,
sarı, yeşil kaplayıvermiş, göz alabildiğince,
arı vızıltıları da cabası.

bahar umutlarla dolsun içimize....
sevgiler.

Çarşamba, Ocak 29, 2014

mandalinalar...

bu kareleri buraya koymak ne kadar doğrudur? 
bilemedim.
ama çok güzeller, paylaşmadan edemedim. 
sanki dallara elini uzatsan, alacakmış gibi...
denizi, doğası güzel datçam diye diye, yazılan pek çok postum var.
lakin bu bambaşka güzel...

dalından koparan alabilir...

Pazartesi, Ocak 27, 2014

FİNCANDAKİ MUCİZE: KAHVE: PAZAR KAHVESİ

FİNCANDAKİ MUCİZE: KAHVE: PAZAR KAHVESİ:

blog komşularından '' fincandaki mucize'' hergün bir kahve keyfi karesi paylaşıyor.
fotoğrafları da takipçilerinden geliyor.
bu kareyi ben yollamıştım, o da paylaştı.
kahve sevenler bilginize...

Cumartesi, Ocak 25, 2014

keyifli bir hafta sonu olsun...

bahar gibi...
yine, yeni, yeniden...



Badem çiçekleri, her gün daha da çoğalıyor.


mutlu bir hafta sonunuz olsun.

Cuma, Ocak 24, 2014

ot bilgisi...

evet şimdi başlıyorum,
bu coğrafya da yaşayıp da, otları bilmemek 
ve hatta öğrenmemek olmaz değil mi?
ee hadin gari.


solda ki; turp otu,
yukarıda ki; ısırgan otu,
altta ki; ebegümeci,
sağda ki; labada,


soldan birinci; deniz ıspanağı,
soldan ikinci; iğnelik,
soldan üçüncü ; gelincik otu,
soldan dördüncü; rakı otu ( arapsaçı )


geçelim tariflerimize;
bütün otları bolca yıkadım, sirkeli suda beklettim,
tencereye, bol soğan doğradım, otları da doğrayıp ekledim,
güzelce kavurdum, sıcak, sıcak kavanozlara doldurdum.
geçen yılda bu yöntemle yapmıştım, çok pratik oldu.
kavanozu açıp, yoğurtlu, yumurtalı veya  
börek içi olarak  kullandım


bir börek denedim, 
1 ölçü ince bulgur, 1 ölçü mısır unu, 1 yumurta, 
yeteri kadar zeytinyağı,
ince bulguru sıcak suda bekletip iyice yumuşattım. 
sonra içine mısır unu, yumurta ve zeytin yağı ekleyip,
bir hamur elde ettim. bu hamuru iki eşit parçaya ayırdım.
bir parçayı yağlanmış fırın kabına yaydım, 
arasına bolca ot kavurması serdim, ikinci hamuru da,
üzerine kapattım, zeytin yağı sürüp fırında pişirdim.


ben börek diyorum...
bulgur ile yapmamda ki amaç,
beyaz undan elimden geldiğince uzaklaşabilmek.

paylaştığım arkadaşlarım çok beğendi.
evet bugünkü mutfak işlerimden.
daha önceki ot tariflerim aşağıda, ,isterseniz bir göz atın.
burada göreceksiniz.

Perşembe, Ocak 23, 2014

ilk badem çiçekleri...

23. ocak . 2014 
bugün karaköy'e giderken, payam (badem) ağaçlarının,
kuru dallarına dolmaya başlayan çiçekleri görünce,
nasıl heyecanlandım.


ilk çiçekler bunlar, hızırşah- betçe yolunda da vardı.
işte datça'da bahar badem çiçekleriyle başlar.


on güne kalmaz, yarımada beyaza bürünür.
bu kareler heyecanla yoldan çektiklerim.


önümüzdeki günlerde, 
bol bol badem çiçekleri doldurur sayfamı.

baharın umudu,
esintisi dolsun yüreklerinize...
( istanbul da emeklilik öncesi yani çalışırken,
gördüğüm her badem çiçeği karesi, ne umutlar getirirdi bana )
dilerim bu kareler, sizi de mutlu kılar.

Pazartesi, Ocak 20, 2014

ecem'in gözünden ...

fotoğrafları çeken hep ben olunca, bazen tekrara düştüğümü farkediyorum,
bu kez makineyi Ecem' e verdim..Ecem bizim çocukların en küçüğü, 
bizim çocuklar deyince, Datça'da yaşayan arkadaşların çocukları, benim oğlum,
yani hepsi, bizim çocuklarımız. Bazen denk gelir, hepsi birden gelir,
bazen tek, tek gelirler. Okul tatili, yıllık izin, bayram, yılbaşı tatili...
 Onlar gelince hayat daha bir farklılaşır,
hepsine sevdiği yemekler yapılır, sofralar büyük tutulur.
Birlikte gezilir, çocukların yani kızlarımız ve oğullarımızın en sevdiği şey,
piknik yapıp, ateş yakmak. ateş deyince tehlikesiz ve dikkat ederek yakılan ateş.
bazen şömine ateşi, bazen deniz kıyısın da... özellikle kış mevsimin de.

tüm bu kareler, Ecem'in gözünden...
Mandalya koyu, öğle saatlerinden, gün batana dek,
denizinden, bulutundan, kıyısından, dağından...


ve tatlı Ecem, 
Hukuk okuyor Ecem , bu yıl son sınıfta.

mandalya da gün batımı,
son karede bendeniz ve Ecem için yakılan ateş...
19. 0cak.2014 / Pazar

Cumartesi, Ocak 18, 2014

Cuma, Ocak 17, 2014

kış yüzmesi notlarıma ....

2014 yılı / ocak ayının 17'si 
zemheri zamanıdır.
lakin yüzmüş bulunmaktayım.


yüzme eylemimi gerçekleştirirken etrafta olan bitenlerin,
resimli hatıratı da aynen böyledir.
sırt çantam, kahve , kitap ve  havlu suç aletleridir.
biri balıkçı teknesi ve de  bir diğeri yani  kırmızı olan tekne de ise, 
balık tutmaya meyletmiş iki kişi yanımdan geçmiştir.


daha önce paylaştığım, 7 kat olarak bilinen merdivenli plaj, 
bugün yüzüp, güneşlendiğim mevkidir. 
uşaklılar tarafı görüldüğü üzere daha açık ve az bulutlu,
limana doğru olan taraf  daha fazla bulutlu olarak resmedilmiştir.

işte bu son kare de simi adası önünde duran çakar yani deniz feneridir.
tüm bu anlattıklarım bir tür günlüğe nottur.
yani kıskanılacak  bir durum söz konusu değildir.

Perşembe, Ocak 16, 2014

3 renkli tatlı...

yağmur demek,
eve kapanmak, kitap, film , kahve zamanı demek.


dolapları karıştırdım, evdeki malzemelerden,
gri güne renkli tatlı yaptım.


tarifi kolay, evde ne varsa,
limon olur, vişne olur,
irmikle kakao olur....
hayal gücünüze şans verin.


her açıdan güzel ve lezzetli.
bence....

gri ve yağmurlu güne,
tat oldu.

Salı, Ocak 14, 2014

kara kedi köşeye sıkışınca...

benim kara kedim 
DÜŞ
çok sakin, ürkek, uysal bir kediciktir.
yağmurlu günde köşeye sıkıştırıp, zar zor,  bir iki kare yakalayabildim.


nedense diğer kediler kadar,  fotoğraf makinesini sevmez.
birde o kadar siyah ki, 
fotoğrafını çekmek gerçekten zor,


ama gözleri çok güzeldir.

yağmurlu günün hatırası....

Pazartesi, Ocak 13, 2014

turunçlu yol...

nasıl da güzeller,
çiçeğe durdukları zaman, kokuları yayılır,
yeşil yapraklarla, tablo gibidir.


turunç ağaçları dizilidir, datçamın yollarında.


eve giden yollarda kaldırımları süsleyen,
turunç ağaçlarıdır.
                                                                                                                                                       

sağlı, sollu yol kenarlarından, gelip geçenlere, 
güneş renginde, mis kokular sunarlar.

bu arada kaldırımlar istila edilmiş,
ne de güzel olmuş...

Çarşamba, Ocak 08, 2014

Datça bir yeşillendi...

yeşil , kaplıyor toprağı, yağmur  ve güneşin armağanı,
ot toplamak ve ot pişirmek
hem sevdiğim için, hem de bu coğrafya da yaşadığım için,
vazgeçilmezim.
bu sabah,  henüz ekilmemiş ve otlarla şenlenmiş tarlalardan topladım.
dereotu  ve rakı otu (arapsaçı)


bu aromaları muhteşem iki ottan neler yaptım;
sabah:  rakı otuna yumurta katıp, omlet yaptım.
akşam : dere otunu peynirle birleştirip, makarnaya lezzet kattım.


belki rayihası karelerden size ulaşır.
daha önce de, rakı otu ile bir tarif vermiştim,
burada

tarladan toplamak gibisi yok, taptaze...